TABİAT AŞKI
Abdülhamid Han, diğer Osmanlı padişahları gibi ağaca, tabiata ve tabiat
varlıklarına büyük önem verir ve koruma altına alırdı. Öyle ki, Belgrad
ormanlarına zarar verip ormanı tahrip ettikleri için bir köyü kitle halinde
sürgün etmekten çekinmemişti.
Öbür yandan, Mevlana'nın Mesnevi'sinin sârihi (açıklayıp yorumlayan)
Ankara Valisi Abidin Paşa, Ankara yakınlarındaki Elmadağ'ın şifalı ve leziz
suyunu şehre getirmek için projesini yaptırıp parasını hayırsever
vatandaşlardan topladıktan sonra Sultan Abdülhamid'den mektupla irade-i
şahane (müsaade) istediğinde, hünkârın verdiği cevap daha da güzel ve
hayırlı olmuştu: "Çok hayırlı bir işe teşebbüs etmişsiniz, tebrik ederim.
Dinimizde bir canlıya, bir insana, hele bir Müslüman'a su vermek çok
sevaptır. Lâkin, bunun sevabını ben almak isterim. Paraları sahibine iade
edin ve hemen işe başlayın. Masraflarını ben kendi özel mülkümden
karşılayacağım.
|